Gastronominin evrensel gücü

Altın Kaşık Ödülleriyle Mutfak Dostları Derneği’nin ödüllendirdiği yaratıcılık, FSUMMIT 2025’in vizyonuyla sektöre kazandırdığı yenilikler ve Husin belgeselindeki derinlemesine hikâye, gastronominin sınırları aşan gücünü gözler önüne seriyor.

Bu hafta köşemde mutfağın insanlığı birleştiren evrensel yönüne güçlü bir vurgu yapan ve farklı temalarda birleşen bu üç konuya dair düşüncelerimi paylaşıyorum.

ALTIN KAŞIKLAR SAHİPLERİNİ BULDU

Türkiye’nin gastronomi alanındaki en köklü sivil toplum kuruluşu Mutfak Dostları Derneği tarafından gerçekleştirilen 6. Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri, 15 Ocak 2025’te Four Seasons Hotel Sultanahmet’te gerçekleşen törenle sahiplerini buldu.

Altın Kaşık Ödülleri Türkiye’nin zengin mutfak kültürünü ve gastronomi alanındaki başarıyı teşvik etmeyi amaçlayan tarafsız bir referans noktası olarak dikkat çekiyor.

Bu yıl, “Yılın Servis Ödülü” kategorisinin eklenmesiyle birlikte toplam 12 ana kategori ve iki özel ödül sahibini buldu.

Bahtiyar Büyükduman “Yılın Türk Şefi” ödülüne layık görülürken, Carlo Bernardini “Yılın Yabancı Şefi” seçildi.

“Yılın Genç Şefi” ödülü Ecem Karakuş’a verilirken, Ghislain Gaille “Yılın Pasta Şefi” olarak ödüllendirildi.

Geleneksel mutfağın temsilcilerinden Ali Mürdün’ün Hatay’daki lokantası “Yılın Geleneksel Lokantası” ödülünü kazanırken, Sankai by Nagaya İstanbul “Yılın Yabancı Konsept Lokantası” ödülüne layık görüldü.

Sevinç Pastanesi (İzmir) “Yılın Pastanesi veya Tatlı Evi” olarak ödül alırken, Doğal Dükkân (İstanbul) “Yılın Ürün Satış Noktası” seçildi.

Bu özel gecenin en anlamlı iki ödülünden biri olan Jüri Özel Ödülü Erich Ruppen’e verilirken, Mutfak Dostları Derneği’nin kurucularından olan ve Türk gastronomisine büyük katkılar sağlayan rahmetli Tuğrul Şavkay’ın adına her yıl verilen Tuğrul Şavkay Başarı Ödülü de Mehmet Başkaya’ya verildi.

Bu ödül töreni, Türk gastronomisinin çeşitliliğini ve zenginliğini bir kez daha gözler önüne sererek, sektör profesyonellerine ilham kaynağı oldu.

GASTRONOMİDE ÇEŞİTLİLİK VE SEKTÖREL DÖNÜŞÜM

Sözen Organizasyon, Türkiye’yi turizm, ağırlama ve gastronomi alanlarında dünya çapında öncü bir destinasyon markası haline getirme vizyonuyla, ulusal ve uluslararası düzeyde sektörün gelişimine öncülük etmeye devam ediyor.

Antalya’nın gözde etkinlik merkezlerinden NEST Kongre Merkezi bu yıl beşincisi kez gerçekleştirilecek olan FSUMMIT’e ev sahipliği yapacak.

“Turizm ve Gastronomi Sektöründe Çeşitlilik” teması ile 1-2 Şubat 2025 tarihlerinde gerçekleşecek olan FSUMMIT gastronomi ve ağırlama sektörünün ulusal ve uluslararası temsilcilerini buluşturmayı hedefliyor.

Katılımcılara, ağırlama sektöründeki kültürel çeşitliliğin rolü, teknolojinin sektördeki etkisi ve sürdürülebilirlik uygulamaları gibi konularda yeni perspektifler sunacak olan zirve, Türkiye’yi gastronomi alanında küresel bir marka haline getirme vizyonunun altını çiziyor.

Özellikle kültürel farklılıkların hizmet kalitesine etkileri ve dijitalleşmenin sektöre kattığı yenilikler, FSUMMIT 2025’in ana gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Panellerde, misafir beklentilerindeki değişiklikler, inovasyon odaklı stratejiler ve yerel mutfak kültürlerinin global arenada daha etkili bir şekilde sunulması gibi konular tartışılacak.

FSUMMIT, sektörün öncülerini bir araya getirerek yeni iş birliklerine zemin hazırlamaya da olanak tanıyacak.

İLHAM VEREN BİR HAYAT HİKÂYESİ

Türk gastronomisinin küresel sahnedeki temsilcilerinden biri olan Dr. Şef Hüseyin Özer’in hayatını konu alan “Husin” adlı drama belgesel, Londra’daki prömiyerinde büyük ilgi gördü.

Özer’in Tokat’tan İngiltere’ye uzanan etkileyici yolculuğu, yalnızca bir başarı hikayesi değil, aynı zamanda bir insanlık dersini barındırıyor.

Zorlu çocukluk yıllarının ardından, İngiltere’de Michelin Yıldızı alan ilk ve tek Türk olma başarısına ulaşan Hüseyin Özer, Türk mutfağının evrensel bir temsilcisi olarak ön plana çıkıyor.

Discovery Channel ve BBC tarafından “Müthiş Türk” olarak anılan Özer’in hikayesi, yalnızca bir şef olarak değil, bir kültür elçisi olarak da değerlendirilmesi gereken bir yolculuk sunuyor.

Film, Özer’in SOFRA restoranlar zinciri kurması, gastronomi dünyasına katkıları ve Türk mutfağının evrensel lezzetlerini tanıtması gibi pek çok başarıyı ele alıyor.

Bu başarı hikayesi, Türkiye’deki gala ile daha geniş bir kitleye ulaşacak ve yeni nesillere ilham verecek bir mesaj taşıyor.

UNUTMAMAMIZ GEREKEN GERÇEK

Gerçek değer, sahip olduklarımızla değil, dünyaya kattıklarımızla belirlenir.

Reha Tartıcı

Paylaş

Son Yazılanlar

Hoşçakalın gittim ben…

Siz bu satırları okuyorsanız artık aranızdan ayrılmışım demektir. Ne çok konuştu o gece bizimki benimle. Aylardır ilk defa hıçkırarak ağladı. Yapabilecek bir şey kalmamıştı çünkü.

Bir Öğünle Dünyayı Değiştir!

Son yıllarda mutfaklarımıza ve sohbetlerimize giderek daha fazla dâhil olan “bitkisel mutfak”, aslında çok daha geniş ve derin bir olgunun sadece bir yüzü. Vegan yaşam

Bana bir yaşam öyküsü gerek

Bazı dağlar vardır, ne bir ot biter üzerlerinde ne bir ağaç tutunur. Bir ayak izi, kanat gölgesi düşmez yamaçlarına. Hayattan bir iz bulunmaz; ibadet, yakarış,

Sahte Sofralarda Gerçekle Yüzleşmek!

Son yıllarda market raflarına baktığınızda, gerçek ile sahte arasındaki sınırın giderek belirsizleştiğini gözlemlemek mümkün. Bu durum, yalnızca ekonomik bir hile değil, aynı zamanda kültürel ve

Artsın Eksilmesin, Taşsın Dökülmesin!

Türk mutfağı, yüzyıllardır sürdürülebilirlik ve israf karşıtı yaklaşımıyla örnek olmuş bir mutfaktır. Geleneksel yemeklerimizin özüne bakıldığında, her malzemenin bir şekilde değerlendirildiğini ve mutfakta israfın en

Ne güzeldi o eski bayramlar

Şeker bayramını kutladığımız bu günlerde Paskalya bayramının da yaklaştığını görüyoruz. Çocukluğumdan beri kendimi çok şanslı olarak düşünürdüm. Çünkü örf ve adetleri seven bir ailede doğdum.