Gıda israfı, yalnızca ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda çevreye yönelik büyük bir tehdit olarak karşımızda duruyor. Dünyada her yıl yaklaşık 1,5 milyar ton, Türkiye’de ise 19,1 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Bu devasa israf, doğal kaynakları tükettiği gibi, çevresel etkileri de katlanarak büyütüyor.
Yıllardır yazıyorum ve her platformda söylüyorum. Ne kadar yol aldım bilemiyorum ama en azından bir farkındalık yarattığıma inanarak söylemeye devam ediyorum ve edeceğim. Geleceği tüketmemek için tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz.
Artık sadece tüketici değil türetici de olmalıyız
Atıklarımızı en aza hatta sıfıra indirmeliyiz. Kısacası gelecek nesillerden çalmadan yaşamayı öğrenmeliyiz. Tam da bu noktada çok önemsediğim bir işbirliğine şahitlik etmekten duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde lansmanı yapılan, Beltur A.Ş. ve Akkomarka Restoran Topluluğu’nun hayata geçirdiği “Sorumlu Restoran Hareketi” bu soruna yönelik katma değerli bir çözüm sunuyor.
Sorumlu Restoran Hareketi, Gıda Atık Döngüsü projesiyle, restoranlarda oluşan gıda atıklarını mamaya ve gübreye dönüştürüyor. Hem doğaya hem de sahipsiz hayvanlara katkı sağlayan bu hareket, sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Beltur A.Ş. ile Akkomarka Restoran Topluluğu’nun iş birliği sayesinde proje, geniş bir alana yayılıyor ve daha fazla işletmenin sorumluluk bilinciyle hareket etmesini sağlıyor. Projede yer alan restoranlarda, atıklar elektrikli araçlarla kompost tesislerine taşınıyor.
Bu tesislerde işlenen gıda atıkları, organik gübreye ve hayvan mamasına dönüştürülüyor. Üretilen gübreler, yerel üreticilere ücretsiz olarak dağıtılırken, mamalar ise barınaklardaki sahipsiz hayvanlara ulaştırılıyor.
Ayrıca bu ürünler, katılımcı restoranlarda müşterilere de ücretsiz olarak sunuluyor. Böylece sürdürülebilir bir tüketim alışkanlığı teşvik ediliyor. Çok önemsediğim bu projenin lansmanında Beltur A.Ş. Genel Müdürü Cenk Akın bu projenin sadece bir çevre hareketi değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu özellikle vurguladı.
Akkomarka Restoran Topluluğu Genel Müdürü Serkan Tüfek de, bu iş birliğinin bir farkındalık yaratma projesi olduğunun altını çizdi. Bu önemli proje gıda israfının önlenmesi ve doğaya yeniden kazandırılması için küçük adımlarla büyük farklar yaratmanın mümkün olduğunu bizlere bir kez daha gösteriyor.
Bu işbirliğiyle birlikte yalnızca restoran işletmelerinin sorumluluk bilinci değil, aynı zamanda tüketicilerin bireysel farkındalıkları da arttırılıyor.
Neler mi yapılıyor?
Garnitür tercihini misafirlere bırakarak, sofrada oluşan atığın önüne geçmek için çeşitli teşvikler sunuluyor. Kalan yiyeceklerin paketlenerek eve götürülmesi teşvik ediliyor.
Bu adımlar, sıfır atık mutfak kültürünü yaygınlaştırmanın önemli bir parçası. Sorumlu Restoran Hareketi, atıksız mutfak hedefi doğrultusunda gıda israfını minimize etmek ve kaynakları doğru kullanmak için bir araya gelen işletmelerin kolektif gücünü temsil ediyor.
Gıda atıkları yalnızca çöpe gitmekten kurtulmuyor, aksine yeni bir değer kazanarak hem toprağa hem de hayvanlara can veriyor. Bu projeyi büyütmek ve daha fazla restoranın katılımını sağlamak, sadece İstanbul için değil, tüm dünya için bir sürdürülebilirlik modeli olabilir.
UNUTMAMAMIZ GEREKEN GERÇEK
Maddi kazanç peşinde koşarken, vicdanımızı kaybetmemeliyiz!
Reha Tartıcı