Adı son günlerde kulağıma fazlasıyla çalınan “Ye’s Hatay”, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda 2 ay önce açılmış.
Ben de hafta içinde bir fırsat yaratıp soluğu Sahrayıcedit’te aldım. Adını bu kadar sık duyduğum “Ye’s Hatay” merakımı fazlasıyla çekmişti. Aklıma takılanları markanın kurucularından Sinan Bey’e sordum. Ve bu yolculuğun sadece bir lezzet hikayesi değil, aynı zamanda bir yeniden doğuş hikayesi olduğunu öğrendim.
6 Şubat sonrasında kaybetmedikleri umutları ile yola çıkmışlar
Şehirlerinin lezzetlerini İstanbul’a taşımışlar. Ama yaşadıkları şehri de terk etmemişler. Hala orada eski günlere dönme mücadelelerini sürdürüyorlar. Çalışanların da bir çoğu işletmenin kurucuları gibi Hataylı, yaşadıkları büyük travmaya rağmen yüzleri her daim gülüyor.
Umutlarını kaybetmemişler ve işlerine dört elle sarılarak kendilerine yeni bir yaşam inşa ediyorlar. Hepsinin yolu ve şansı açık olsun.
BU DÜRÜME ŞAPKA ÇIKARILIR!
Menü az ama öz lezzetlerden oluşuyor. Oturma kapasitesi sınırlı. Bu yüzden yoğun saatlerde kuyruk bekleme ihtimaliniz var.
Mutfak açık ve pırıl pırıl. Kullanılan her şey neredeyse bölgeden tedarik ediliyor.
Lezzetlere gelince,
Ben Harbiye Dürüm ile tadımlık olarak servis ettikleri humus ve mütebbeli denedim. Bilmenizi isterim ki her üçü de en az Hatay’da yediklerim kadar lezzetliydi. Dürüm oldukça büyük ve doyurucu.
Çok beğenmeme rağmen ikinci siparişi veremedim. Fiyatlar günümüz şartlarına ve sunulan kaliteye göre oldukça makul.
Yerel lezzetlere ve özellikle Hatay mutfağına meraklı olan okurlarımın mutlaka denemelerini öneriyorum.
SUDAN DOĞAN GELECEK
Sürdürülebilir balıkçılık mavi ekonomi için çok önemli. Yaklaşık 35 yıldır ülkemizde hizmet veren Metro Türkiye, sektöre öncülük edecek bir girişimi hayata geçirdi. Bu önemli girişim su ürünleri ile suda bitki yetiştiriciliğini birleştiren Akuaponik yönteminin uygulandığı yeni bir tesis yatırımı.
‘Sudan Doğan Gelecek’ adı verilen bu önemli projeyle, levrek ile deniz börülcesi aynı sistem içerisinde üretilmeye başlanmış.
Su kalitesi, sıcaklık ve hastalık yönetimi gibi faktörler üzerinde daha fazla kontrol imkânı sunan sistem, sürdürülebilir balıkçılığa katkı sağlarken verimliliği ve ürün kalitesini de artırıyor. Sistemin bir başka çarpıcı özelliği de levreğin 14-15 ayı bulan yetişme süresini 9 aya kadar düşürmesi.
Gelecek kuşakların zengin deniz ürünlerini yiyebilmeleri için Hayata geçirilen sürdürülebilir balıkçılık odaklı;
Bu önemli projeye katkı sağlayan herkese kucak dolusu teşekkürler…
SADECE AŞK DEĞİL AYNI ZAMANDA BAŞARI HİKAYESİ
Asla olmaz denilen şeylerin aşık olunduğu durumda olmaya başlaması, asla yapmam denilen şeylerin aşk ile yapılmaya başlanması, asla söylemem denilen şeylerin aşka gelince dilden istemeden dökülmesi…
EY AŞK SEN NELERE KADİRSİN!
Sözünü her daim akla getiriyor…
Türkiye’de Meksika mutfağının sevilmesinde önemli bir paya sahip olan Ranchero’nun kuruluşuna da Biri Türk diğeri Meksikalı iki gencin, henüz 20’li yaşlarına gelmeden dil eğitimi için gittikleri Londra’da tanışmalarıyla başlayan aşk hikayesi ilham olmuş.
Bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce gerçekleştirdiğim röportajda, hikayeyi Rıza Tanyeri ve Patricia (Selma) Gonzalez’den dinlediğimde, ne güzel bir aşk filmi olur diye aklımdan geçirmiştim.
Geçtiğimiz günlerde bu fırtınalı aşkın hikayesini,
Bir kısa filmle ölümsüzleştiren Ranchero düzenlediği gala ile bunu taçlandırdı. Gecenin en güzel haberi Selma Patrica Gonzalez Tanyeri’den geldi. Bu aşk hikayesinin bir de kitabı hazırlanıyordu ve çok yakında raflardaki yerini alacakmış.
Londra’da başlayan fırtınalı ve çarpıcı bir aşkın, Türk gastronomisinde nasıl bir başarı hikayesine dönüştüğünü anlatan bu kitabı,
Büyük bir heyecanla bekliyorum.
UNUTMAMAMIZ GEREKEN GERÇEK
Hayatın anlamını ve değerini fark edenlerin,
Umudunu yitirmeyen kişiler olduğudur.