Kokular da raflarda unutulur

Küçükken her kar yağışında müthiş bir sevinç duyup sokağa koşar ve avuçlarıma sığdırabildiğim kadar kar toplardım. Sonra onları soğuk bir cam parçasının üzerine koyup büyüteçle seyreder, hayallere dalardım… Şimdi de o zamanki gibi kar yağıyor. Kocaman taneleri var. Yere düşerken seslerini duyuyorum sanki. O kadar sessiz ve beyaz bir gece ki. Issız daha doğrusu…

Tam da vazgeçmişken gelir hiç gelmeyecek olan

Tam da o gece girdin bahçeden içeri. O anda ne yaptığımı hiç bir zaman anımsayamayacağım sanırım. Tek hatırladığım; sen, üzerindeki karları silkeledikçe burnuma gelen portakal çiçeklerinin kokusuydu. Belli ki, bahçedeki portakal ağaçlarının üzerinde biriken ve biriktikçe onları zorlayan karları silkelemiştin. Ve ben uzun zamandır bu kokuyu hiç duymamıştım. Sanırım kokular da bir zaman sonra raflara kalkıyor ve orada beklerken artık kokmaz oluyordu. Belki bir defterin sayfaları arasında ya da bir bohçanın içinde iyice muhafaza edip saklasam, açıp koklardım ihtiyaç duyduğum zamanlarda. Ama yapmamıştım.

Bunları düşünürken gülümsemiştim sadece ve kokuya doğru ilerleyerek, sarılmıştım sımsıkı sana. Beklemiyordum. Hiç beklemediğim bir zamanda gelmiştin. Terk ettiğine inandığım bir gecede ve artık neredeyse vazgeçmek üzereyken çıkıp gelmiştin. Hep öyle olmaz mıydı? Tam giderken, tam da vazgeçmişken, vazgeçecekken… Sanki hissetmiştin ve karlarla dönmüştün…

Şimdi yine aynı koku hızla yayılıyor etrafa

Bu defa kimse yok… Burnum ya da belleğim, oyun oynuyor bana besbelli. Ama zaten koku, zamansız ve mekansız bir şey değil midir? Kendine özgü, peşinden sürükleyen ya da iten. Bazen bir kokuyla, hayatın en acımasız zamanlarına gittiğimiz olmaz mı ya da sonsuz bir heyecana kapıldığımız? Ben de şu an geçmişsiz ve geleceksiz bir zamanda, bir kokunun içinde sürükleniyorum…

Füsun SAKA

Paylaş

Son Yazılanlar

Hoşçakalın gittim ben…

Siz bu satırları okuyorsanız artık aranızdan ayrılmışım demektir. Ne çok konuştu o gece bizimki benimle. Aylardır ilk defa hıçkırarak ağladı. Yapabilecek bir şey kalmamıştı çünkü.

Bir Öğünle Dünyayı Değiştir!

Son yıllarda mutfaklarımıza ve sohbetlerimize giderek daha fazla dâhil olan “bitkisel mutfak”, aslında çok daha geniş ve derin bir olgunun sadece bir yüzü. Vegan yaşam

Bana bir yaşam öyküsü gerek

Bazı dağlar vardır, ne bir ot biter üzerlerinde ne bir ağaç tutunur. Bir ayak izi, kanat gölgesi düşmez yamaçlarına. Hayattan bir iz bulunmaz; ibadet, yakarış,

Sahte Sofralarda Gerçekle Yüzleşmek!

Son yıllarda market raflarına baktığınızda, gerçek ile sahte arasındaki sınırın giderek belirsizleştiğini gözlemlemek mümkün. Bu durum, yalnızca ekonomik bir hile değil, aynı zamanda kültürel ve

Artsın Eksilmesin, Taşsın Dökülmesin!

Türk mutfağı, yüzyıllardır sürdürülebilirlik ve israf karşıtı yaklaşımıyla örnek olmuş bir mutfaktır. Geleneksel yemeklerimizin özüne bakıldığında, her malzemenin bir şekilde değerlendirildiğini ve mutfakta israfın en

Ne güzeldi o eski bayramlar

Şeker bayramını kutladığımız bu günlerde Paskalya bayramının da yaklaştığını görüyoruz. Çocukluğumdan beri kendimi çok şanslı olarak düşünürdüm. Çünkü örf ve adetleri seven bir ailede doğdum.