Depremin üçüncü gününden sonra yardımlar yapıldı. Bu, bir süre devam etti ama benim konteynır kentimde şu an hiçbir yardım yok. Hatta afad’ın kurduğu sosyal market de kapatıldı. Duyarlı sivil toplum örgütleri hâlâ yardımlara devam ediyor” Diyor, Hatay Büyükşehir Belediyesi Unesco Hatay Gastronomi Evi Direktörü-Sivil Toplum Gönüllüsü-Antakyalı İpek Aslan.
2023 6 Şubat’ında yaşanan Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin acısını bir kez daha hissederken, maalesef hala net kayıp sayıları bile bilinmiyor ve bölge halkı konteyner kentlerde yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Hatay Büyükşehir Belediyesi Unesco Hatay Gastronomi Evi Direktörü-Sivil Toplum Gönüllüsü-Antakyalı İpek Aslan ile yaptığımız röportaj gerçekleri tekrar yüzümüze vuruyor.
Hatay deprem öncesinde, bulunduğu konum itibariyle deprem kuşağı üzerinde olduğu için bu konuda hazırlık yapıyor muydu?
Füsuncum, “Hatay depreme hazırlıklı mıydı?” Şöyle diyebiliriz… Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Lütfü Savaş, depremden tam bir hafta önce 40 soru 40 cevap tv programına katıldığında da ona aynı soru geldi ve “Hatay depreme hazırlıklı mı?” diye soruldu,
Başkan Bey, hayır dedi. Çünkü durum şuydu: Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, büyük Hatay depremi ile alakalı Belediyemiz birçok resmi yazı yazmasına rağmen olumlu bir yanıt alamamıştı ve bunu belediye başkanımız canlı yayında deklare etmişti.
Hatay demografik olarak nasıl bir yapıya sahipti?
Hatay’ın demografik yapısı, etnik çeşitliliği Hatay’ı Hatay yapan en büyük değerdir, “Medeniyetler Beşiği” kavramı da Hatay’ın sembolüdür, bu ne demekti: Alevisi, Hristiyanı, Sünnisi bir arada huzurla yaşayan kadim bir şehirdir Hatay. Dünyanın hiçbir yerinde cami sırtını kiliseye dayamaz, kilisenin karşısında da havra yoktur. Bu üç semavi dinin sırt sırta vererek aynı apartmanda huzurla yaşadığı bir şehirdir. Yine keza dünyanın hiçbir yerinde çan sesiyle ezan sesinin gün içinde birbirine karıştığı başka bir şehir yoktur.
Maalesef binlerce cana mal olan deprem ve sonrasındaki günler ve aylarda tam olarak neler yaşandı? Örneğin hala tam can kaybı, yıkılan ev sayısı konusunda gerçek bilgiler yok. Daha doğrusu karışık. Bizi bu konuda aydınlatır mısınız?
6 Şubat, yüzyılın felaketi, hayatımın en kara günü diyebilirim. Deprem durduktan sonra apartmandan can havliyle aşağı indigimde etrafımdaki yıkılan binaları görünce anlamadım ne olduğunu ve en önemlisi de herkes kendi mahallesinin yıkıldığını zannettiği için büyük bir kaos yaşandı.
Ben koşarak Armutlu Mahallesi’ne gittim ki şu an Armutlu mahallesi diye bir bölge yok, Yanan apartmanlar, çığlık sesleri tarifsiz bir acı. Sayın başkanımız ilk deprem anında yıkılan bina sayısının 20.000 olduğunu söylemişti. O gece acayip bir yağmur vardı, çok soğuktu hatta o gün İstanbul’dan Hatay’a uçuşlar durdurulmuştu. İnsanlar pijamalarla, yalınayak otobüs durağı altında üstüste yağmurdan korunmaya çalışıyordu.
Benim bulunduğum bölgede özel Akdeniz Hastanesi vardı ve özel Akdeniz Hastanesi de şimdi yıkıldı ama o an çok ağır hasarlıydı. Neredeyse bomboştu, acil kapısının önünde yaralılar çığlıkla oturuyordu anlamsız bir şekilde. Düşünün ki afette başvurcağınız hiçbir hastane ayakta değildi.
Hatay 6 Şubat’tan sonrasını nasıl geçirdi?
Hatay 6 Şubat’tan sonrasını nasıl geçirdi: Öncelikle elinden geldiğince başka şehirlerdeki vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri, herkes kendi çapında bir şey yapmaya çalıştı. Hala da sivil toplum kuruluşlarının inanılmaz bir katkısı var. Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak ilk günden beri tüm ekip Sayın başkanımız lütfü Savaş’ın önderliğinde hala Hatay’da yaraları sarmak için çabalıyor.
Sayın başkanımız Lütfü Savaş Hatay’ı hiç terk etmedi hala konteynırda kalıyor ve benim konteynırım ona 500 metre uzaklıkta. Şunu anlatmak istiyorum. Herkes dedi ki “Hatay belediyesi nerede?” Hatay Belediyesi ilk günden beri sahadaydı ama depremin ilk saniyesinde Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin ana binası yerle bir oldu.
Hatay Belediyesi’nin çalışanları depremde enkaz altındaydı, kendisi değilse ailesinden birileri enkaz altındaydı ve insanlar yakınlarını kurtarmaya çalışıyordu. Ben de Hatay Büyükşehir belediyesi çalışanıyım ancak, ben de depremde can havliyle Armutlu Mahallesi’nde yaşayan dedem ve nenemi kurtarmak için çığlıklarla sabahın olmasını bekliyordum.
Yıkılan bina sayısı ne kadar ve bu binaların yerine ne kadarı yeniden inşa edildi?
Yıkılan bina sayısı için şu an bir rakam söylemem mümkün değil. Ben de bilmiyorum ama iki gün önce yaklaşık 7000 konut çekilişi yapıldı. İnsanların yedeklerve asil üyelerle konutları aldığı söyleniyor.
Ne kadar insan evsiz?
Ben şu an, 21 metre konteynırda yaşıyorum, Ankara Sanayi Odası konteynır kentinde ve burada 196 tane konteynır var. Anneannem 23 Temmuz konteynır kentinde kalıyor orada yaklaşık 550 tane konteynır var.
Hatay’ın nüfusu deprem öncesi 1.700.000 iken 700.000 göç verdiği söyleniyor ve şu an şehre ilk adım attığınızdan itibaren Hatay şehrinin Hatay konteynırkent şehrine döndüğünü görebilirsiniz.
Orada yaşam koşulları şu anda nasıl? Okula giden öğrencilerin durumu, hastaneler, fırınlar… yani yaşam için en gerekli olan alanlar…
Burada yaşam çok ağır. Umut güzel bir şey ama gerçekleri görerek umut etmek en güzeli olsa gerek. Okullardaki en büyük problem, yıkılan okul sayısından dolayı her bir okul 3-4 okulla birleşmek zorunda kaldı. Okullardaki öğretmen açığında dolayı öğrenciler bir çok dersin boş geçtiğini söylüyor. Şu an prefabrik yapıda Defne Devlet Hastanesi aktif ama ameliyatlar henüz başlamadı.
Şehirdeki üç özel hastane yıkıldığı için şu an özel hastane yok. Tahlil vermek isterseniz kapsamlı bir şekilde tahlil bakacak laboratuvar yok. Şehirde sağlıklı beslenme açısından kebapçı dışında sadece birkaç tane hijyenik, lezzetli yemeklerin yapıldığı restoranlar var.
Bu konuda bizler de Hatay Büyükşehir Belediye başkanımız lütfü Savaş’ın girişimi ile Expo Antakya’da Unesco Hatay Gastronomi Evini kurduk ve orada şehre gelen kamu çalışanlarına ve şehirdeki tüm vatandaşlara hijyenik ekonomik lezzetli yemekleri sunuyoruz.
Şehire çalışmaya gelen kamu görevlileri müthiş demoralize durumda, çünkü şehirde kültürel sanatsal ve en önemlisi temel yaşamı sağlayacak hiçbir program, etkinlik yok. Dolayısıyla insanlar çok mutsuz.
Bizler Expo Antakya’da yaşamamıza devam ediyoruz ve iyi ki Expo Antakya var diyoruz,
İhtiyaç haritası konteyner kent -Rotary konteyner kent – Antalya konteyner kent yaklaşık 12.000 kişi ve belediyenin tüm birimleriyle 7000 personel Gülderen dağlık mahallede kurulan Expo Antakya’da hayata tutunmaya çalışıyor. Şehirden uzak deprem olmamış gibi bir nebze de olsa nefes alabilecek bir ortam sağlanmış Expo Antakya’da.
Ben iki gün önce Uzunçarşı‘ya ziyarete gittim. Uzunçarşı esnafı kan ağlıyordu evet oradakiler işletmelerini açmıştı ama ürünlerini satın alabilecek hiç kimse yoktu. İnsanlar yıkık dökük binaların altında kâh ayakkabı dükkanı açmış, kah sebze dükkanı açmış. Ancak bu ürünleri satabilecekleri insanlar yok. Şehrin içi karanlıklar içinde korku filmi gibi. O yüzden herkes çevre yolunda prefabrik işletmelerle hayatına devam etmeye çalışıyor.
Şehirde müthiş bir erkek çoğunluğu var. Çünkü erkekler eşlerini ve çocuklarını başka illere yerleştirip kendileri Antakya’da yaşamı kovalıyorlar. Dolayısıyla erkek nüfus yoğunluğu şehirde başka sorunları doğurmaktadır. Konteynırlara gelince; ben bekar halimle 21 metre²’ye sığınmaya çalışırken Çocuklu aileler de 21 metre² de yaşam bulmaya çalışıyor. Bu, aile yaşamlarına büyük zarar veren bir durumu yaratmakta. Geçen gün konuştuğum bir avukat inanılmaz derecede boşanma davaları aldığını söyledi.
Şehrin en büyük problemlerinden biri ulaşım. Havaalanımız çöktü. İnsanlar Adana’ya gidiyor, Adana’dan uçuyoruz. Tabii bu, şehre gelecek olan kişilerin ve yardımların da buraya gelmesini güç kılıyor. Şehirde son zamanlarda inanılmaz bir elektrik kesintisi var. İnsanlar konteynerlarda ve elektrik kesilince konteyner buz kesiyor.
Hatay ve bölgeye yardım nasıldı ve sonra bu sürdü mü?
Depremin üçüncü gününden sonra yardımlar yapılmaya başlandı ve bir süre devam etti ama benim konteynır kentimde şu an hiçbir yardım yok. Hatta afad’ın kurduğu sosyal market de kapatıldı. Duyarlı sivil toplum örgütleri hâlâ yardımlara devam ediyor.
Hatay eski haline ne zaman kavuşabilir?
Hatay; tarihi, kültürü, sanatı, gastronomisi ile dünyanın sayılı şehriydi. Altın dönemini yaşıyordu, tepetaklak oldu. Eski Hatay olur mu? çok istiyorum ama benim gözlemime göre de yepyeni bir Hatay oluşuyor. Şahsi düşüncem şöyle; şehirde herkes bir şey yapmak istiyor ama herkes parça parça bir şey yaptığı için ortak bir şehir planı çıkmadığı için karışık bir yapıda gittiğini düşünüyorum.
Bölge insanının devletten beklentisi ne?
Bölge insanından ziyade, devletten benim isteğim gerçekten buradaki kültürü korumak için buradaki insanları kentte tutmaya çalışmak lazım. Buradaki insanlar çok onurlular.
Evet mahzunlar çünkü, acıları çok derin ama asla gariban değiller, alınları dik, başları her zaman yukarıda. Atatürk’ün şahsi meselesi Hatay’a sahip çıkmak için hala bu zor şartlarda burada yaşam mücadelesi veriyorken onların tek isteği, omuzlarına atılan o elin sahici olmasıdır.
Bizler afetin birinci yılında depremde vefat edenleri hala içimizde taşırken gerçekten yaşadığımız bu afetin derinliğini anlamanızı istiyoruz. Evet biz yarın 4:17’de köprüdeki büyük sessiz yürüyüşe katılıp belki de yine o ana gideceğiz ancak şu gerçek var ki bizi en çok derinden yaralayan deprem bittikten sonra yalın ayakla pijamayla terk ettiğimiz evimiz, sokaklarımız, işimiz, çocukluğumuz, dünyamız…
Bizi en çok yaralayan bu çünkü düşünün ki bir gecede aileniz, sevdikleriniz yok oluyor işiniz, sokaklarınız, dünyanız.. ve insanlar kaçarak çıktıkları evlerine bir daha dönemediler. Dilerim Allah’tan kimseye böyle bir acı yaşatmasın.
https://www.instagram.com/reel/C27vA8zMgHC/?igsh=eTQzeDk3MjZrMW1h