Kadın Emeği Kooperatiflerde Değerleniyor

Kadın olmak… özellikle bizim toplumumuzda kadın olmak devamlı mücadele gerektiriyor. Türkiye‘de erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Oysa; eğitimli, modern, çağa uyumlu, fikren ve ruhen toplumda birey olarak yer alabilen çok sayıda kadın var ve sayıları her geçen gün artıyor. Yazıma konu olanlar ise kırsalda yaşayan, geleneksel aile yapısındaki kadınlar.

Son yıllarda basında, sosyal medyada sık rastlıyoruz.

Girişimci kadın kooperatifleri. Kim bu kadınlar?

Hayallerinin peşinden gitmeyi, zorluklara meydan okumayı ve yenilik yaratmayı gerektiren becerilerinden faydalanmayı bilen, geleneksel aile düzenini bozmadan iş dünyasına giren cesur kadınlar. Her geçen gün iş dünyasında daha fazla yer alan, hem kendi hayatlarına, hem topluma katkı sağlayan kadınlar.

Gelin, böyle bir hikayeyi, girişimci bir kadın, Iğdır Girişimci Kadınlar Kooperatifi başkanı Yıldız Aktaş‘tan dinleyelim.

“20 senelik evliyim. Dört çocuk annesiyim. İkisi yetişkin, 23 ve 25 yaşlarında, ikizlerim ise henüz 12. Bundan üç sene önce birkaç arkadaş; Selma, Melahat, Rabia, Sevda bir araya geldik.

Hepimiz başarılı uzun evlilikler yapmış, çocuklarımızı büyütmüştük. Sosyal medyada gördüğümüz başarı örneklerini takip kararı aldık. Elbette ilk mücadele evlerde başladı. Evdekileri, başta kocaları ikna etmek gerekti. Üstelik kooperatif çalışmalarını yürütürken, evdeki ev kadını ve anne vazifelerini de ihmal etmeyeceksiniz. Geleneksel  düzen asla bozulmayacak…Bu şartla kabul…

Yıldız ve 5 arkadaşı ilk aşamayı başarı ile atlatıp, aile iznini alınca daha zor etaplar başlamış. Bürokratik engeller, gerekli yazışmalar, tanıtımlar…

“Mutfak malzemelerini, kavanoz vs almak için aramızda para topladık. Ufak aile bütçelerimizden fedakarlık yaptık. Bu arada desteklerimiz çoğaldı, 10 kişi olduk… Başta Valimiz bize bir dükkan tahsis etti. Aile hekimimiz kendisine ait şeftali bahçesini kullanmamız için bize verdi. Şimdi güzel bir dükkanımız ve ürünlerini kullandığımız bir bahçemiz var. Şeftali reçellerimiz ve kurutulmuş şeftaliler oradan.

Iğdır, Doğu Anadolu’nun en mümbit toprakları üzerinde kurulu yeşil bir şehir. Aras Nehrinin suladığı Iğdır Ovası, üzerinde mümbit topraklarda kurulu  önemli bir tarım merkezi. İklim uygun, pamuktan şeftaliye kadar çeşitli bitkiler, meyve ve sebzeler yetiştiriliyor. Hepsi Avrupa’nın zor ulaştığı ( bio) kimyevi maddelerden arınmış ürünler. Kooperatif üyeleri cesaretle, azimle emeğini katıyor.

Titizlikle, bıkmadan çalışıyorlar

Mesela diyor Yıldız, “Kayısı reçelimizi yaparken tek tek kabuklarını soyup, çekirdeklerini çıkarıyoruz. Reçellerimiz arasında sadece bizim yöremize mahsus, coğrafi İşaret almış, gururumuz iki ürünümüz var. Iğdır kayısısı ve Iğdır Patlıcanı.

Diğer ürünlerimiz, vişne, gül, şeftali reçelleri, kuşburnu marmelatı, kahvaltılık veya menemenlik domates sosu, tarhana, E-erişte, çeşitli turşular, kompostolar

Buraya kadar olumlu geçen hikayemizin bundan sonrası dilek ve istekler olacak.

Sevgili Yıldız bu kadar çabayla elde ettiğiniz ve büyük fedakarlıklarla başlattığınız bu girişimciliğiniz şimdi nasıl işliyor, memnun musunuz ?

Ne yazık hayal ettiğimiz satışlara ulaşamadık. Tanıtım bile maddi güç gerektiriyor. Meraklı kişilere sattığımız küçük miktarlar kazanç sağlamıyor. Büyük restoranlar ya da toptan alım yapan büyük  yemek işletmelelerini bekliyoruz. Satılmayan ürünlerimizi kontrol etmek,iyi saklamak gerekiyor. Apayrı bir maliyet ve çalışma bu.

Girişimci  kadınlarımızın Devletimizden bir isteği var. Sigortalı olmak istiyorlar. Bu satırlardan seslerini duyuracağım. Bir yetkili, bir ilgili görür ümidiyle …

Günümüzde kadın girişimciler, iş dünyasında çeşitliliğin ve yaratıcılığın sembolü haline gelmiştir. Cinsiyet eşitsizliği, finansmana erişimde zorluklar ve ağlara katılımda yaşanan engeller gibi çeşitli zorluklarla rağmen  yenilikçi ürünler ve hizmetler sunarak pazarı zenginleştiriyorlar. Onların cesareti, azmi ve yenilikçi bakış açıları iş dünyasında da takdir görüyor. Güçlenmeleri ve desteklenmeleri  gerekli.

Onlardan alış veriş yaparak, kaliteli, doğal ve yerel ürünlere erişebilirsiniz. Daha sağlıklı ve çevre dostu. en önemlisi yerel ekonomiyi de desteklemiş olursunuz.

Onları Instagram’da igdirgirisimcikadinlar adresinden izleyebilirsiniz.

Sevim  Gökyıldız

 

 

 

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Emeklilik bahçesinin olasılıkları

Akıllarının nazlı ilgisine iliştirilecek bir kelebek başlık arayan gözlere, ciddi konuları emanet etmek cesaret ister. Kelebek başlıklar nereden aklıma esti bilmiyorum; çevredeki her şeyden ayrı

Ali Rıza Dayı

Daima şık, bakımlı ve güler yüzlüydü. İnsanlarla etkileşimde olmayı sever, sohbetten hoşlanırdı. Lafı uzatmayı sever, biraz çok konuşurdu. Saçları vaktinde briyantinliydi ama jöle çıktıktan sonra

Sporda fair play woke kültür saldırısı

Ben lisedeyken atletizm takımındaydım. Yüksek atlama, uzun atlama, üç adım uzun atlama, sprint kategorilerinde vasat bir performansım vardı. Hâlâ atletizmi çok severim, Diamond League, Dünya

Sokaklarımızın sahip olduğu gizli hazine

Türkiye’nin sokakları, sadece insan kalabalığıyla değil, benzersiz tatlarla da dolup taşıyor. Her köşe başında, her kaldırımda bir lezzet durağına rastlamak mümkün. İstanbul’da simit kokusu eşliğinde

Sanatın problemi sermaye ile olan ilişkisi

Çağdaş sanatçılarımızdan hiç kuşkusuz en yaratıcı ve önemli isimlerden biri Ali Alışır. Sadece biz değil, dünya da Alışır ve eserlerini keşfediyor. Ali Alışır’ın “In Motion”

Rodos’tan Karpathos Adası’na

Uzun zamandır Rodos Adası’na ufak bir tatil yapmak için fırsat bekliyordum. Rodos’un Lindos köyünde, Akropolis’in tam altında butik oteli bulunan 20 senelik arkadaşım Melenos beni

Eylül ayında dengeler bozulabilir

Borsa İstanbul geçen haftayı yüzde 1.71 artı ile 9833 puandan kapattı. Gram altın yatay bir hafta geçirdi ve 2741 TL ile kapanış yaptı. Ons altında

Proje insanı Remzi Dayı

“Şimdi düşün, yumurtanın tanesi kaç lira? 2 lira değil mi? Kuluçka makinesini kendimiz yapsak; ayda 250 yumurta çıkarsak, 5 ay diyelim, 1250 civciv eder. Hadi

Gastronomi dünyamızın sessiz çığlığı

Son yıllarda Türkiye’de gastronomi dünyası adeta bir festival cennetine dönüştü. Her köşede bir etkinlik, her köşede bir lezzet şöleni var. Ancak bu festivaller, gastronomi dünyamızda