Marcel Proust’u anlatan gece

Bu haftaki yazımda sizlere  23 Kasım Çarşamba günü, Galatasaray ‘daki Fransız Sarayı içinde yer alan Albert Gabriel salonunda yapılan anlamlı bir etkinlikten bahsedeceğim. Etkinliği düzenleyen kurum, Yönetim Kurulunda benim de yer aldığım “Association  Culturelle Turquie-France”  yani “Türk-Fransız Kültür Derneği”

Bu yıl 100. Ölüm yıldönümü kutlanan ünlü Fransız yazar Marcel Proust ‘u anlatan bir gece tertip edilmişti. Dernek Başkanı, Ayhan Köksal’ın açılış konuşmasını müteakip, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Edebiyatı Başkanı Prof.Nedret Öztokat Kılıçeri, bize yazarın  hayatı, edebi kimliği, etkişleşimleri, yazarlık felsefesi  üzerine bir konuşma yaptı ve aydınlatıcı bilgiler verdi. Fransız edebiyatının önemli ismi yazar Proust’u yakından  tanıdık.

Daha sonra ben, Proust’un yeme/içme dünyasından bahsettim. Ait olduğu zengin, aristokrat ailesi dolayısıyla Paris’te ya da Colmart’daki  evlerinde ya da Ritz otelinde, şık, görkemli sofralarını, seçme yemeklerini, pahalı şaraplarını anlattım. Elbette Frana’da “Proust’un Madleni” adıyla bilinen  ünlü bisküvinin hikayesi de unutulmadı

Madlen bisküvi ikramı

Gecenin sonunda  hoş bir sürpriz vardı. Yine Derneğin yeni üyesi Büke Şedele’nin aslına en uygun tarif  ve orijinal istiridye kabuğu kalıplarda hazırladığı Madlen bisküvisi ikramı. Büke Hanım ‘ın dopdolu bir eğitim süreci var. Robert Kolej, Koç Üniversitesi Hukuk fakültesi, Harvard Business School  derken Paris Cordon Bleu’de mutfak ve pastacılık eğitimine karar veriyor.

Bebek ‘de, Season Artizan Beakery’nin sahibi. Şimdilerde bu ufak şirin pastanede çok sevdiği tutkusu, hobisinin ürünlerini yapıyor ve satıyor. O gece,  bir yenilik   yapmış, normalde tatlı olan bisküvilerin tuzlu ve peynirli  versiyonunu denemişti. Çok beğenildi.

Gecenin sonunda, Dernek üzerinde bilgi almak ve Derneğin amacını ve faaliyetlerini öğrenmek üzere 2012 den beri  Başkanlığı başarıyla yürüten  Ayhan Köksal ile bir söyleşi yaptım.

 

Ayhan bey, Türk-Fransız Kültür Derneği nin kuruluşu ve faaliyetleri hakkında bizi aydınlatır mısınız ?

Derneğimiz 1949 yılında iki ülke arasında kültürel , tarihsel bağları güçlendirmek ve sürdürmek amacıyla Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. İlk kurucuları arasında çoğu hayatta olmayan  devlet adamları, büyükelçiler, önemli kurumların başkanları hatta edebiyatçılar bulunmaktadır.

Devrin Başbakanları, Hasan Saka, Nihat Erim, Ticaret Bakanı Mahmut Nedim  Gündüzalp , Ord.Prof.Samim Gönensay, Ali Fuat Cebesoy, Osmanlı Bankası Genel Müdürü M.Garelli , Selanik Bankası Genel Müdürü M.De Lavernette, Ahmet Hamdi Taşpınar, Abdullah Şinasi Hisar kurucularımızdandır.

Derneğin kuruluş amacı, iki ülke arasındaki ilişkilerde kültürel yönden çalışmalar yapmak, Türk ve Fransızların katılacağı toplantılar, söyleşiler, gezi ve  eğlence  gibi etkinlikler düzenlemektir.

Derneğimiz Fransız Büyükelçiliği tarafından da resmen tanınmıştır

Çalışmalarımızı, Fransız Başkonsolosluğu bahçesinde yer alan, bir toplantı merkezinde  yürütmekteyiz. Her ülkede olduğu gibi salgın hastalık nedeniyle 2020 yılının mart ayında ara verdiğimiz  çalışmalarımızı 2022 ekim ayında tekrar başlatmış olduk.

Geçen ay ölümü dolayısıyla Fransız filim  yönetmeni Jean Luc Godard gecesi , bu ay da 100 ölüm yıldönümü  dolayısıyla Fransız yazar Marcel Proust gecesi  yapıldı. Önümüzde  iki ülke arasında ortak kültürel çalışmalar kapsamında, konferans, konser, gezi, yemekler yapmayı , dostluğumuzu vurgulayan etkinliklerimizi çoğaltmayı  planlıyoruz.

Paylaş

Son Yazılanlar

Hoşçakalın gittim ben…

Siz bu satırları okuyorsanız artık aranızdan ayrılmışım demektir. Ne çok konuştu o gece bizimki benimle. Aylardır ilk defa hıçkırarak ağladı. Yapabilecek bir şey kalmamıştı çünkü.

Bir Öğünle Dünyayı Değiştir!

Son yıllarda mutfaklarımıza ve sohbetlerimize giderek daha fazla dâhil olan “bitkisel mutfak”, aslında çok daha geniş ve derin bir olgunun sadece bir yüzü. Vegan yaşam

Bana bir yaşam öyküsü gerek

Bazı dağlar vardır, ne bir ot biter üzerlerinde ne bir ağaç tutunur. Bir ayak izi, kanat gölgesi düşmez yamaçlarına. Hayattan bir iz bulunmaz; ibadet, yakarış,

Sahte Sofralarda Gerçekle Yüzleşmek!

Son yıllarda market raflarına baktığınızda, gerçek ile sahte arasındaki sınırın giderek belirsizleştiğini gözlemlemek mümkün. Bu durum, yalnızca ekonomik bir hile değil, aynı zamanda kültürel ve

Artsın Eksilmesin, Taşsın Dökülmesin!

Türk mutfağı, yüzyıllardır sürdürülebilirlik ve israf karşıtı yaklaşımıyla örnek olmuş bir mutfaktır. Geleneksel yemeklerimizin özüne bakıldığında, her malzemenin bir şekilde değerlendirildiğini ve mutfakta israfın en

Ne güzeldi o eski bayramlar

Şeker bayramını kutladığımız bu günlerde Paskalya bayramının da yaklaştığını görüyoruz. Çocukluğumdan beri kendimi çok şanslı olarak düşünürdüm. Çünkü örf ve adetleri seven bir ailede doğdum.