Kadınların evlenince iş hayatından uzaklaşmasını doğru bulmuyorum

Sanayici, iş kadını, Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu. IIW Uluslararası Kaynak Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi, EWA Avrupa Kaynak Derneği üyesi, TÜSİAD üyesi, İSO üyesi. 2 çocuk annesi. Holding, Kuzey Afrika’da Cezayir, Libya, Nijerya, Mısır başta olmak üzere 83 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Üretimin yüzde 65’i ihraç ediliyor. Cironun yüzde 2’si Ar-Ge’ye ayrılıyor. Holdingin döküm ve vana faaliyetlerini, Sakarya-Hendek’te 110 bin metrekare alanda modern dökümhane binasına taşıdı. Aynı zamanda doğal ve sağlıklı yemeklerden oluşan bir menüye sahip, Healin adında detoks restoranı bulunan Gedik, 2 yıl  önce de medya alanında bir yatırım gerçekleştirerek Radyo Gedik’i kurdu. Sanayi alanında büyük başarılara imza atan Hülya Gedik ile başarıya giden yolu konuştuk…

Babamın gecesini gündüzüne katarak ortaya çıkardığı emeğe sahip çıktım

Babanız Halil Kaya Gedik’in hayatınız üzerindeki önemli etkisini biliyoruz. Meslek seçmenizde de kendisini örnek aldınız. Babanızın hayallerinin ne kadarını gerçekleştirdiniz?

Babamın hayallerini gerçekleştirme gibi kendi üzerimde bir baskı hiçbir zaman kurmadım. Bu benim için çok yıpratıcı olurdu. Babamın hayatının büyük bölümünde; yeni sanayi yerleri kurmak, bunları geliştirmek ve büyütmek için büyük çaba sarf ettiğine tanık oldum. Benim tek isteğim; babamın gecesini gündüzüne katarak ortaya çıkardığı bu kadar büyük emeğe sahip çıkmak ve elimden gelen en büyük kapasite ile daha da yukarlara çıkarmaktı. İş yerleri kurucudan sonra, eğer sorumluluğu alan hiç kimse olmaz ise zor duruma  girebiliyor, büyük trajediler ile biten büyük işletmeler ülkemizde de mevcut, ben  bunun olmasını hiç istemedim.

Bir kadın olarak sektördeki başarınız her zaman konuşuluyor, bu arada şirketlerinizin farklı alanlara da yatırımlar yapması yine sizin yönetiminizde gerçekleşti… Üniversite, sanat, radyo gibi… Sektörünüzde kadın elinin bir işe değmesi sizce nasıl tanımlanabilir?

Sektörümüz metal sektörü, dünyada kadınların fazla olmadığı bir sektör. Bu konuda babamın ileri görüşlülüğünün önemli rolü vardır. Babam, ağabeyimden beni hiç ayırt etmeyerek, her iş ile ilgilenmemi ve öz güvenimi kazanmamı sağladı. Hayatta iken Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğunu verdi. Ebeveynlerin  kız evlatlarına güvenerek bakması ve kızlarının eğitimi, bilgisi ve çalışma arzusu olduğu taktirde, kız evlatlarını iş hayatlarına yönlendirmesi çok önemlidir. Kadınların eğitimlerinden sonra evlenerek ve çocuk sahibi olarak iş hayatlarından isteyerek veya koşullanarak uzaklaşmasını hiç doğru bulmuyorum. Kadının yeri sadece evi değildir, evi ve çalışma yeridir.

İnsan kaç yaşında ve hangi konumda olursa olsun, gelecekte yapmak istedikleri, planları hep vardır, sizin önümüzdeki yıllarda planladığınız yatırımlar neler?

Her zaman kafamda plan ve projeler mevcut. İş dünyasında bildiğiniz üzere, bilişim ve sağlık çok öne planda. Sağlık alanlarında çeşitli faaliyetler içinde olmak istiyorum. Bunun ile ilgili olarak 2019 yılında GEDİK Sağlık şirketimizi kurduk. Sağlıklı  beslenme ile ilgili Nişantaşı’nda bir restoranımız mevcut , aynı alanda farklı çalışmalar içine girmeyi planlıyorum.

 

Türkiye’de kadın yatırımcıların yönettiği şirketler çok fazla değil, sizce kadının şirketlere katma değeri nedir?

 ILO ‘nun işveren faaliyet bürosunun bir çalışmasına göre, yönetimlerinde kadın olan kurumların daha fazla kar yaptıklarını gözlemlemişler. Kurumlar yönetimlerine eğitimli, deneyimli kadın üye arayışındalar. Kadının çok yönlü düşünebilmesi, disiplinli olması çalışma hayatına olumlu etkisi, erkek çalışanları da olumlu tetiklemektedir. Tepe yönetim kurulunda karar verici durumda kadın olmayan bir kurum sağlıklı bir yönetimi yok demektir. İLO’nun çalışmasında kadın direkt kara etki ediyor şeklinde sonuç çıkıyor , çalışma hayatında daha büyük katma değer olamaz.

Kadın-erkek işi şeklinde ayrıma karşıyım

Erkekler kadınların işlerine el attıklarında ve başarılı olduklarında kimse bundan söz etmiyor ama sizin durumunuzda başarınızla erkek işi tanımı hep birlikte gidiyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İlk öncelikle kadın işi erkek işi şeklinde bir ayırıma karşıyım. İş dünyasında maalesef kadın yönetici daha az olduğu için yapılan çalışma daha çok ön plana çıkabiliyor. Ayrıca başarı kavramı çok göreceli, benim kendimi başarılı bulmam beni tatmin ediyor, bir çok konuda kendimi yetersiz bulduğum ve kendimi zorladığım çok olmuştur . Başarıyı işe her gün düzenli gitmeye, fiziksel olarak mevcut olup tüm çalışanlar ile diyalog içinde olmaya bağlıyorum diyebilirim. Kendimi hiçbir zaman işten ayrı tutmadım. Cumartesi doğum yapıp, Pazartesi işe başlamam, babam ve annemin vefatının ertesi günü işe gelip, işime devam ettim, hiçbir şekilde kendime konfor alanları açmadım, ben işimi devamlı takip ettim, her koşul altında, işimi bırakmayınca işim de benden kopmadı diyebilirim. Bir konuya ne kadar konsantre olur düşünür ve üzerinde çalışırsanız başarı kaçınılmaz oluyor .

Hobilerin dinlendirici etkisi var

Bir iş insanının en önemli rahatlama alanı hobileri olmalı. Sizin hobilerinizi sorsam neler söylersiniz?

Hobi olarak takı tasarımı beni çok dinlendir ama uzunca süredir yapamıyorum. Pandemi döneminde evde insanlar yeni hobiler geliştirdiler, maalesef ben kendime değil de aileme ve işime zaman ayırabiliyorum ama hobilerin dinlendirici etkisinin çok farkındayım.

Kadın isterse… diye bir cümle kursam devamını nasıl getirirsiniz?

Kadın isterse “her mesleğe sahip olabilir ”

Kadın çalışırsa aile ekonomisine katkısı artıyor

Sizin şirketlerinizde kadın sayısının yüksek olduğunu biliyoruz, şirketler kadın istihdamını artırırsa bu durumun onlara yararı ne yönde olur?

Kadınlar anne olmasından dolayı yol ayrımına geliyorlar, kadınlar için çocuk duygusal olarak daha baskın gelse de çalışan kadınların çocukları tek başına kaldıklarından küçük yaşlardan itibaren kendilerine bakmayı öğreniyor. Çalışan kadının para kazanması aile ekonomisine katkıyı artırıyor ve kendi özünde insanın çevresine faydalı olduğu duygusu özgüvenini perçinliyor ve daha kaliteli hayat yaşayabiliyor . Çalışma hayatı kadını kişisel olarak da geliştiriyor ve sosyal yaşamında da daha güçlü hale getiriyor.

Hülya Gedik günün stresini atmak için neler yapar?

Uzun yürüyüşler yapmaya çalışıyorum ama  stresi yönetebilmek en doğrusu ve bunu yapmaya çalışıyorum. Sorunlar ile baş edebilmeyi ve sorunları hayatın günlük rutini içinde görmeyi uzunca bir süredir öğrendim.

Pandemi dönemini nasıl geçiriyorsunuz?

Pandemi dönemini çalışarak geçiriyorum. İşime önlemleri alarak her gün gittim. Sanayi şirketlerimizin her zaman için üretmesi gerekmektedir, çalışanların gidip, benim gitmemem düşünülemez, hepimizinki can .http://www.gedik.com.tr http://www.radyogedik.com.tr

Füsun SAKA
Fotoğraflar Çağrı KILIÇCI

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Trump 2.0 kazandı, dünyada ne olacak?

Borsa İstanbul haftanın ilk iş günü 10 bin puan üzerinde kapanış yaptı. Altın, haftaya yatay başladı, ons 2700 dolar seviyelerinde, gram altında ise 3100 TL

Türk Gastronomisinin Altın Kaşıkları

Mutfak Dostları Derneği’nin 2018’de onur ödülü vererek başlattığı Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri bu yıl çok önemli bir kategoriyi de Yılın Servis ödülü başlığı altında değerlendirmelerine

Kadın emeğinin gastronomiye yansıması

Senelerdir severek yaptığım iş gastronomi yazarlığı ve bunun gibi yeme içmeye, damak tadına ilişkin konulardaki  etkinlikler. Resmi bir tanımı yok, verilmiş unvan da  değil. Sadece 

Gastronominin evrensel gücü

Altın Kaşık Ödülleriyle Mutfak Dostları Derneği’nin ödüllendirdiği yaratıcılık, FSUMMIT 2025’in vizyonuyla sektöre kazandırdığı yenilikler ve Husin belgeselindeki derinlemesine hikâye, gastronominin sınırları aşan gücünü gözler önüne

Prada dertsiz başına dert mi arıyor?

Tasarımlarından marka kimliğine, müşteri portföyünden sattığı hayallere kadar birbirinden çok farklı iki marka hakkında bir söylenti dolaşıyor lüks moda sektöründe… İtalyan moda devi Prada’nın, Capri

Sofralarımızın Ortak Dili

Yemek sadece fiziksel bir gereksinim değil; kültürel kimliğimizi şekillendiren, tarihimizin sessiz tanıklığını yapan ve insanlar arasındaki bağları güçlendiren evrensel bir unsurdur. Her ülkenin, her yörenin

Heyecanla beklenen birinci sayfa

Dag Solstad, her gün yazdığı bir sayfa ile romanlarını tamamladığını söylemiş. Ayağına gelen güne, dönme dolaba atlama adımı ile başlamanın hikayesi midir yazdıkları veya bitirdiği

Yılbaşı ve Vasilopita çöreği

Bir yılı geride bırakıp uğurlarken yeni umutlarla başlayan yeni bir yıla ‘hoş geldin’ diyoruz. Dilekler her zaman sağlık, mutluluk, sevgi ve barış olmak üzere; dostlar

Manav Türklerinin sofrasında zamanın izleri

Geçtiğimiz hafta sonu Tuzla, gastronomi tutkunları için benzersiz bir deneyime ev sahipliği yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı’nın hayata geçirdiği “Gastronomi Günlükleri” serisinin