Kadın istihdamında sert düşüş

Türkiye’de kadın işsizlik oranı, erkek işsizlik oranlarına göre daima çok yüksek. ABETAM tarafından hazırlanan rapora göre, mevsim etkilerinden arındırılmış kadın işsizlik oranı Şubat’tan Mart’a, istihdamda görülen 271 binlik azalışa karşılık, işsizlikte 25 binlik artışla birlikte 0,5 yüzde puan artarak yüzde 13,9’a yükselirken, işsizlik oranlarındaki toplumsal cinsiyet farkı ise yüzde 3,6’ya yükseldi.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Prof. Dr. Seyfettin Gürsel ve Araştırma Görevlileri Hamza Mutluay ile Mehmet Cem Şahin tarafından hazırlanan “KADIN İSTİHDAMINDA SERT DÜŞÜŞ, İŞSİZLİKTE ARTIŞ” başlıklı İşgücü Piyasası Görünümü: Mayıs 2022 araştırma notunu yayımlandı.

İşsizlik 11.5 seviyesine yükseldi

Buna göre, istihdamda 59 binlik azalış ile birlikte işsiz sayısında 153 binlik artış işgücünü 96 bin artırdı. Genel işsizlik oranı da Şubat’tan Mart’a 0,4 yüzde puan artarak yüzde 11,5 seviyesine yükseldi.
Ancak makas bir kez daha kadınlar aleyhine açıldı. Mevsim etkilerinden arındırılmış kadın işsizlik oranı Şubat’tan Mart’a istihdamda görülen 271 binlik azalışa karşılık işsizlikte 25 binlik artışla birlikte 0,5 yüzde puan artarak yüzde 13,9’a yükselirken, işsizlik oranlarındaki toplumsal cinsiyet farkı yüzde 3,6’ya yükseldi.

Kadın ve Erkek işsizliğinde artış

Rapora göre, kadın istihdamında son altı aydaki 623 binlik artış Mart ayında sona erdi. Mart’ta erkek istihdamı 212 bin artarken işsiz sayısı da 129 bin kişi artmış, erkek işsizlik oranı yüzde 9,9’dan yüzde 10,3’e yükseldi. Kadın istihdam oranı bir önceki aya kıyasla ciddi bir düşüş göstererek yüzde 29,0 ile Ekim 2021 seviyesine geriledi. Kadın istihdam oranı pandemi öncesi seviyesinin yani Ocak 2020’de yüzde 27,6 olan seviyenin de  1,4 yüzde puan üzerine çıktı.
Bir önceki dönemde 2018 resesyonu ve pandemi krizinin etkilerinin geçmesiyle de Aralık 2017 pik seviyesine yani yüzde 29,8’e yaklaşan kadın istihdam oranı  Mart 2022’de ciddi bir düşüş gösterdi. Erkek istihdam oranı ise 0,6 yüzde puanlık artışla yüzde 64,4 seviyesine yükseldi.

Paylaş

Son Yazılanlar

Çocuklarımızın Geleceğini Tüketmemeliyiz!

Üretim ile tüketim arasındaki dengeyi bulmak önemli. Tabii ki ihtiyaçlarımız var ve tüketmek zorundayız. Ancak, sürekli olarak daha fazlasını tüketmek yerine, ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi sorgulamalıyız.

Lavanta ve altın otu dünyası

Küçüklüğümden hep hatırlarım. Açtığım her dolap çekmecesinde lavanta kokusu sarardı beni. Gardıropta, elbiselerin arasında, el işlemeli keselerin içinde, yatak çarşaflarının arasında, yastıklarda, bembeyaz keten masa

Dünya Ekonomisi Büyüyemiyor

Borsa İstanbul haftaya düşüş ile başladı. 10 bin 200 seviyesi altında seyrini sürdürüyor, yatırımcı ise tercihini mevduattan yana kullanmaya devam ediyor. Ons altın 2685 dolar

Ana Arı Kraliçenin Gıdası Arı Sütü

ANAERKİL KOVANLARDA DÜNYA VARLIĞINA VE İYİLİĞİNE ÇALIŞAN ARILAR Uzun ömür ve doğurganlığın sırrı arı sütü nedir ? Arı sütü, genç işçi arılar tarafından üretilen beyaz,

Kavanozlarda sakladığım yaz lezzetleri

Eylül ayına geldik ve yavaş yavaş yaza veda ediyoruz. Sonbahar hafifçe esen rüzgârlarıyla, arada sırada çişeleyen yağmuruyla kendini belli etmeye başladı. Mevsimlerden en sevdiğim sonbahar

Narsisizm Hakkında Sık Tekrarlanan 10 Yanlış

1. Narsisistiklerin özgüvenleri fazladır. Narsisizmin temelinde özgüven eksikliği vardır. Dışarıdan bakınca özgüvenli gibi görünen tutum ve davranışlar, özgüven eksikliğine karşı geliştirilmiş defansif işlemlerdir. Övünme, böbürlenme

Lezzetin sessiz bekçileri

Türk gastronomi dünyasında esnaf lokantaları, sadece bir yemek kültüründen öte toplumsal belleğimizin önemli bir parçasını oluşturur. Bu lokantalar, şehir yaşamının ve çalışma hayatının hızlı temposunda,

Evden dışarı çıkmazken millet içindeyiz

Kadın kooperatiflerinin ne denli gerekli olduğunu görmek için Bikad (Biga Kadın Çevre Kültür Ve İşletme Kooperatifi) Üye Kadınlarının söylediklerine bakmak yeterli. “ Evden dışarı bile

Merkez bankaları politika faizi indiriminde

Ekonomide soğumanın etkilerini son aylarda iyice hisseder olduk. Gerek perakende satışlardaki artışta yaşanan düşüş, gerek üretimdeki sert gerileme bunu teyit eder nitelikte. Yani dezenflasyonist sürecin