Hayatta bazen seyirci koltuğuna oturursun

Hayatta bazen seyirci koltuğuna oturursun. Seyretmek istersin sadece… Susarsın. Konuşsan anlamazlar zaten. Dışarıdan bakmakla yetinirsin. Çünkü “miyav miyav” desen deli diyecekler. Ama ne çok şey değişiyor. Ve ben bu değişimde artık sizden biri olmak yerine izlemeyi tercih ediyorum.

Değerler gidince geriye ne kalır?

Hani o, dimdik ayakta durmak? Hani o, bulunduğun yeri hak etmek. Kimsenin önünde menfaatin için eğilmemek. Değerler diyorum. Onları göremeyince ben kedi Eflatun, hani sizin şu feylosof Eflatun, kenara çekilirim. Belki de sizin için hep kenardaydim. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen bir kediydim. Yok be, sayın okuyucu, ben gereken yerde tırmığımı gösteririm, Uzun bilir, az hirlamadim ona.

Ama bir yorgunluk var üstümde, izleyici olmak da bir tercih, tarafsız kalmak da öyle. Şimdi benim tarafsızlığıma Uzun laf söylerse düşünürüm. Çünkü ne kadar hırlasam da Uzun’a saygı duyarım. Ama bu eve gelen birisi bana kedi muamelesi yapacak, herhangi bir kedi gibi bana laf edecek. Önce lafa bakarım, sonra lafı söyleyene.

Ahh sayın okuyucu, hayat öğrenmekle geçiyor, ortama uyum sağlayamayınca, değerlere, yalakalığa ve yalakalığın ödüllendirilmesine uyum saglayamayınca, sadece izliyorum olan biteni. Bizimkiyle bakısıyoruz, o beni anlıyor. O da uyum sağlayamayanlardan biliyorum.

Biz uyumsuzlar, yaşadığımız döneme, sesimizin çıktığı sokaklarda miyav miyav dolaşırken, arkamızda bizim gibi sesi çıkan bir ordu insana teşekkür ederiz. Şimdi bu suskunluk, bu menfaat dünyası beni ürkütüyor. Bir hastalık gibi sarıyor dört bir yanımı. Diyorum ki yaşlılıktan mı çıkmıyor sesim, tırmıklarım. Yok be, baksanıza dünyanın sesi kısılmış. Eflatun nasıl miyavlasın? Hiç işte, canım yazmak istedi sadece. Gelin ya, yılan varsa dokunsun bana ve bin yaşasın. Ama nerede o yılan?

Eflatun

Paylaş

Son Yazılanlar

Hoşçakalın gittim ben…

Siz bu satırları okuyorsanız artık aranızdan ayrılmışım demektir. Ne çok konuştu o gece bizimki benimle. Aylardır ilk defa hıçkırarak ağladı. Yapabilecek bir şey kalmamıştı çünkü.

Bir Öğünle Dünyayı Değiştir!

Son yıllarda mutfaklarımıza ve sohbetlerimize giderek daha fazla dâhil olan “bitkisel mutfak”, aslında çok daha geniş ve derin bir olgunun sadece bir yüzü. Vegan yaşam

Bana bir yaşam öyküsü gerek

Bazı dağlar vardır, ne bir ot biter üzerlerinde ne bir ağaç tutunur. Bir ayak izi, kanat gölgesi düşmez yamaçlarına. Hayattan bir iz bulunmaz; ibadet, yakarış,

Sahte Sofralarda Gerçekle Yüzleşmek!

Son yıllarda market raflarına baktığınızda, gerçek ile sahte arasındaki sınırın giderek belirsizleştiğini gözlemlemek mümkün. Bu durum, yalnızca ekonomik bir hile değil, aynı zamanda kültürel ve

Artsın Eksilmesin, Taşsın Dökülmesin!

Türk mutfağı, yüzyıllardır sürdürülebilirlik ve israf karşıtı yaklaşımıyla örnek olmuş bir mutfaktır. Geleneksel yemeklerimizin özüne bakıldığında, her malzemenin bir şekilde değerlendirildiğini ve mutfakta israfın en

Ne güzeldi o eski bayramlar

Şeker bayramını kutladığımız bu günlerde Paskalya bayramının da yaklaştığını görüyoruz. Çocukluğumdan beri kendimi çok şanslı olarak düşünürdüm. Çünkü örf ve adetleri seven bir ailede doğdum.