Kimi sokaktan toplasak acaba?

Bizi gerçek dost olarak gördüğünüzü biliyorum. Akşam eve gelince sizi beklediğimizi, sabah uğurladığımızı biliyorsunuz. Belki gününün nasıl geçtiğini, sıkıntını anlatıyorsun bana. Ben seni dinliyorum, gözlerimle dinliyorum, dokunuşlarımla cevap veriyorum. Ama siz kendi dünyanızda o kadar çok konuşuyorsunuz ki, kimse kimseyi dinlemiyor. Bazen kafam şişiyor.

Ya dur, diyorum, şunun derdini bir dinle. Ama yok, o ne diyor, bak benim de başıma aynısı geldi. Hooop, n’oluyor? Top senden alınıyor, onun başına gelene geliyor. Ya da, o da bir şey mi diye başlıyor daha beterini anlatmaya. Ya siz, ne kadar saygısızsınız. O an, onun için kendisinin kaldıramayacağı bir sorun. Dur bir dinle. Önce onu bir dinle.

Bir köpek olsa, bir kedi olsa karşısında gözleriyle konuşur, dinler

Ama siz birbirinizin gözüne bile bakmıyorsunuz. Anlatayım, en çok ben anlatayım, en dertli benim, en çok ben bilirim yarışı halindesiniz. İki dakika susun, iki dakika dinleyin. Biliyor musunuz, derdini anlatan kişiyi ne senin başına gelen, ne de daha beteri ilgilendiriyor.

Dinlemek için önce susmak gerekiyor. Bırak, bazen teselli için, iyi niyet adına da konuşma. İnsan en çok dinlendiğini hissetmek istiyor. Teselli için saçmalama, sus. Bunlar, sizinle ilgili arkadaşlık ilişkilerinde gözlemlediklerim.

Bir de biliyorsunuz, bizi ortadan kaldırma girişiminiz var. Evet, biz, yani hayvan dedikleriniz, sokaktan kaldırmak istedikleriniz. Biz, bizi anlayanı, bizi yüreğinde hissedeni anlarız, onları dinleriz. İnsan gibi konuşanı dinleriz.  Sizin beceremediğiniz biz gözlerimizle, patimizle, dokunuşumuzla beceririz.

İsterdim ki, şu son yaşanan olaylarda dinlemeyi bilseydiniz, bizi ortadan kaldırmak yerine, empati kurabilseydiniz. Ama siz, kendi aranızda dinlemeyi bilmedikçe, her yerde kan dökülür, yumruklar konuşur. Bizim Uzun söyledi, Meclis’e bile kan girmiş. E ne diyeyim şimdi, gülüyorum size, iletişimsizliğinize, içinizden çıkan saldırganlığa. Hayvanlar saldırıyor mu dediniz? Kimi sokaktan toplasak acaba?

Eflatun

 

Paylaş

Son Yazılanlar

Emeklilik bahçesinin olasılıkları

Akıllarının nazlı ilgisine iliştirilecek bir kelebek başlık arayan gözlere, ciddi konuları emanet etmek cesaret ister. Kelebek başlıklar nereden aklıma esti bilmiyorum; çevredeki her şeyden ayrı

Ali Rıza Dayı

Daima şık, bakımlı ve güler yüzlüydü. İnsanlarla etkileşimde olmayı sever, sohbetten hoşlanırdı. Lafı uzatmayı sever, biraz çok konuşurdu. Saçları vaktinde briyantinliydi ama jöle çıktıktan sonra

Sporda fair play woke kültür saldırısı

Ben lisedeyken atletizm takımındaydım. Yüksek atlama, uzun atlama, üç adım uzun atlama, sprint kategorilerinde vasat bir performansım vardı. Hâlâ atletizmi çok severim, Diamond League, Dünya

Sokaklarımızın sahip olduğu gizli hazine

Türkiye’nin sokakları, sadece insan kalabalığıyla değil, benzersiz tatlarla da dolup taşıyor. Her köşe başında, her kaldırımda bir lezzet durağına rastlamak mümkün. İstanbul’da simit kokusu eşliğinde

Sanatın problemi sermaye ile olan ilişkisi

Çağdaş sanatçılarımızdan hiç kuşkusuz en yaratıcı ve önemli isimlerden biri Ali Alışır. Sadece biz değil, dünya da Alışır ve eserlerini keşfediyor. Ali Alışır’ın “In Motion”

Rodos’tan Karpathos Adası’na

Uzun zamandır Rodos Adası’na ufak bir tatil yapmak için fırsat bekliyordum. Rodos’un Lindos köyünde, Akropolis’in tam altında butik oteli bulunan 20 senelik arkadaşım Melenos beni

Eylül ayında dengeler bozulabilir

Borsa İstanbul geçen haftayı yüzde 1.71 artı ile 9833 puandan kapattı. Gram altın yatay bir hafta geçirdi ve 2741 TL ile kapanış yaptı. Ons altında